Aile içi şiddet nedir?
Evliliğin temeli; eşlerinbirbirlerine ve çocuklarına karşısevgi, şefkat ve duygu beraberliğinedayanmaktadır. Bu duygu ikliminin ve beraberliğinolmaması, sağlıklı bir evlilik ilişkisininolmadığına, dahası ev içindeyaşayan eşler ve çocuklar bakımından fiziksel veya ruhsal mağduriyetlere işareteder.
Genel olarak; bir aile üyesinin, ailenin diğerüyelerinden birine fiziksel, psikolojik, cinsel veyaekonomik olarak hükmetmesi ya da zarar vermesi ev içi şiddettir. Eşindiğer eşe veya çocuklarına, aynı evde birlikte yaşayan akrabalara, aynı evde yaşayanbir akrabanın evde yaşayan diğer bireylere yönelik tehdit, baskı ve kontrol içeren; fiziksel, cinsel, ekonomik veya psikolojik zararveren ve acı çekilmesine neden olan her türlü davranışı aile içi şiddet olarak değerlendirilmelidir.
Yapılan araştırmalar, fiziksel ya da cinsel şiddetin yüzde doksanının aile bireyleritarafından yapıldığını ortaya koymaktadır. Özelliklekadınlar ve çocukların, aile içişiddetle karşı karşıyakaldıkları bir gerçektir.
Aile içinde şiddetin yaygın olmasının temelinde, toplumumuzdaki “Kolkırılır, yen içinde kalır.” anlayışıyatmaktadır. Bu anlayışın doğal sonucu olarak aile içişiddet dışa vurulmamakta, şiddete uğrayan aile bireyleri bu durumdankurtulmak adına herhangi bir girişimdebulunmamaktadırlar. Şiddete karşı bu kaderci sessizlik, aile içi şiddetin devamlılığınaneden olmakta, çoğu kez aile içişiddetin artarak devam etmesine zemin hazırlamaktadır.Kimden gelirse gelsin, uğranılan şiddete karşı durmak, sonlandırılması içinkanunların verdiği ola- nakları kullanmak gerekli olduğu gibi, bireyin kendisine saygısı ve mutluluğu açısından da önemlidir.
Siddet Türleri
Siddet sadece fiziksel olarak gerçekleşmeyebilir. Bireyin bedenine yapılan saldırı dışında, bedenine herhangi bir müdahaleolmaksızın gerçeklestirilen bazı davranıştürleri de şiddet anlamına gelmektedir. Siddetin varlığıiçin acı çekiyor olmak yeterlidir.
Fiziksel şiddet: Tekme atmak, tokat atmak, yumruk- lamak, itelemek,hırpalamak, boğazını sıkmak, saçınıçekmek, yaralamak, sakat bırakmak gibi davranışlar fiziksel şiddettir.Doğrudan bedene yönelikherhangi bir davranış olmaksızın bireyi sağlıksızkoşullarda yaşamaya zorunlu tutmak, sağlık yardımından yararlanmasına engel olmak da fiziksel şiddet türleridir.
Psikolojik şiddet: Tehdit etmek, korkutmak, bağırmak, hakaret etmek, küfretmek,toplum içinde küçük düşürmek, bireyin başkalarıylagörüşmesini engellemek, bireyi hemcinsleriyle küçültücü şekilde kıyaslamak, bireyin kendisini geliştirmesine engel olmak ve benzeri davranışlar psikolojik şiddettürlerindendir.
Cinsel şiddet: Eşi tarafından gerçekleştirilse bile bir bireyi istemediği zamanda, istemediğiyerde, istemediği biçimde cinsel ilişkiyezorlamak cinsel şiddettir. Yine başkalarıylacinsel ilişkiye zorlamak, cinsel organlara zarar vermek, çocuk doğurmaya ya da doğurmamaya zorlamak, kürtaj,ensest ilişki, zorla evlendirmek, telefon, mektup ve benzeri yöntemlerle cinsel içeriklirahatsız edici davranışlarda bulunmak da cinsel şiddet
örneklerindendir.
Ekonomik şiddet: Gerekli harcamalar içinpara vermemek, kısıtlı para vermek, ailenin mali durumu hak- kındabilgilendirmemek, bireyin mal varlığınıelinden almak, çalışmasına izin vermemek, çalışma hayatı konusunda kısıtlamalar getirmek, aileyi ilgilendirenkonularda eşin fikrini almamak vb. ekonomik şiddettir.
Aile içi şiddete uğrayan aile bireylerinin bu durumdankurtulması ve şiddet uygulayan bireyin cezalandırılması için çok çeşitli imkânlar bulunmaktadır. Bu konudakikanuni düzenlemelerin yanı sıra çeşitli kamu kuruluşlarınınve sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği organizasyonlar vardır. Ancak bu imkânlardan yararlanmanın temel koşulu, aile içi şiddetindışa vurulması, bu konuda yetkilendirilmiş kişi ve kuruluşların haberdar edilmesidir.
Aile içi şiddete uğranıldığında veya aile içişiddete uğrama riski ve olasılığı söz konusu olduğundabaşvuru- labilecek yerler şunlardır:
• Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü
• T.C. Aile ve Sosyal Politikalar BakanlığıAlo 183 hattı
• Sağlık kuruluşları
• Kolluk kuvvetleri
• Cumhuriyet savcılıkları
• Yerel yönetimler tarafından hizmet veren kadın danışma merkezleri
• Baroların bu konuyla ilgili olarak oluşturduklarıdanışma ve hukuki yardım merkezleri
• Bu alanda çalışma yapmak üzere kurulmuş dernek, vakıf vb. sivil toplum kuruluşları
Kanuni Haklar
Aile içi şiddete uğrayan veya uğrama tehlikesi bulu- nan bireyi korumak amacıyla özel bir kanun bulun- maktadır: 6284 sayılı Ailenin Korunmasıve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun. Bu kanununsağladığı haklardan yararlanan birey için şiddetin dur- durulması, şiddetuygulayan aile bireyinin de cezalandırılması sözkonusu olmaktadır.
Bu kanundan şiddete uğrayan ve uğrama tehlikesi bulunan şu kişileryararlanabilir.
• kadınlar
• çocuklar
• aile bireyleri
• tek taraflı ısrarlı takip mağduru kişiler
Kanunun getirdiği imkânların kullanılması ve gerekli önlemlerin alınabilmesi içinbaşvuru gereklidir. Şiddeteuğrayan aile bireyleri doğrudankendileri başvurabilecekleri gibi aile içişiddete tanık olan komşu,öğretmen, doktor gibi herhangi bir kişi de şiddete uğrayan aile bireyinin korunması için ihbarda bulunabilir. Kanundan yararlanmak için polis veya jandarma merkezleri, cumhuriyet savcılıklarıveya aile mahkemelerine başvurulmalıdır. Bu başvurular için herhangi bir ücret ödenmemektedir. Şiddeteuğradığı iddiasıyla başvuruda bulunan aile bireyinin, uğramış olduğu şiddeti kanıtlama yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Polis veya jandarma merkezlerine yapılan başvurucumhuriyet savcılıklarına gönderilmektedir. Gerek kollukkuvvetleri yoluyla intikal eden gerekse doğrudanyapılan başvuru üzerine cumhuriyet savcılığıdurumu aile mahkemesine bildirir.
Aile mahkemesi de yine hem doğrudan başvurularda hem de cumhuriyet savcılığı tarafından bildirilen durumlarda kusurlu aile bireyi ileilgili olarak şu kararları alabilir:
• İşyerinin değiştirilmesi
• Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yöneliksöz ve davranışlardabulunmaması
• Müşterek evden uzaklaştırılarakbu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya daayrı oturmakta olduğu eve, okula veya işyerlerine yaklaşmaması
• Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi
• Aile bireylerini iletişim araçları ile rahatsız etmemesi
• Varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerineteslim etmesi
• Çocuklarla ilgili olarak daha önceverilmiş kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması veya tümüyle kaldırılması
• Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması
• Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması
Tedbir kararı ilk defa en çok altı ay içinde verilebilir. Ancak şiddetveya şiddetin uygulanma tehlikesinin devam edeceğinin anlaşıldığıhâllerde sürenin uzatılması yoluna gidilebilir.
Verilen tedbir kararını ihlal eden birey, hakkında bir suç oluştursa bile 3 günden10 güne kadar zorlama hapsine tabi tutulur. Tedbir kararınınaykırılığının her tekrarında on beşgünden otuz güne kadar zorlama hapsi verilir.Ancak zorlama hapsinin toplam süresi6 ayı geçemez.
Şiddeti uygulayan aile bireyi, aynı zamanda evin geçimini sağlıyorsa daha önceden hükmedilmiş nafaka kararı olmaması koşuluile nafaka ödemesine de hükmedilebilir.
Medeni Kanun
Aile içi şiddet hâlinde aile mahkemesi tarafındanalınacak bu önlemlerin yanında, Medeni Kanun’un sağladığı başka haklar da bulunmaktadır:
• Öncelikle bir kimsenin, başkasıyla zorla evlendirilmesi de şiddettir. Medeni Kanun geçerli bir evlilik için evlenecek bireylerin kendi özgür tercihlerinin olması koşulunu aramaktadır.
• Ekonomik olarak aile bireylerinin yaşamlarını devam ettirebilmeleri için nafaka düzenlemeleri yapılmıştır.
• Aile içi şiddet kanuni boşanma sebeplerindendir.
Türk Ceza Kanunu
Aile içi şiddet uygulayan birey, aşağıdaki davranışlardan birini gerçekleştirmişse Türk Ceza Kanunu gereğince cezalandırılması talebiyle hakkında şikâyette bulunulabilir:
Kasten veya tedbirsizlikle yaralamak, eziyet, çocuk düşürtmek, izni olmadan kısırlaştırmak bir yere gitmeye veya bir yerde kalmaya zorlamak, çalışmasını engellemek, birden fazla evlilik, töre veya namus cinayetleri, kötü davranışta bulunmak, aileye destek ve bakım yükümlülüğünü yerine getirmemek, hakaret, küfretmek, tehdit etmek, cinsel taciz ve saldırı, tecavüz etmek, bireyin izni ve yetkili makamın kararı olmaksızın kişiyi bekâret kontrolüne götürmek, fuhuşa zorlamak, konut dokunulmazlığını ihlal, çocuk kaçırmak vb.